Da Vinci's Treasure
Şimdi itiraf edeyim, Da Vinci’nin sırlarını hep merak etmişimdir. Kodlar, haritalar, kayıp eserler… Ama bir de Slotter ’a girip Da Vinci’s Treasure oyununu görünce dedim ki: “Bu işin ucunda büyük bi’ define var!” Açtım oyunu, makaralar dönmeye başladı. Sanki her dönüş bir şifre çözüyor gibi.
Oyunun yapısı düz ama etkili. Beş makaralı, 25 ödeme çizgili klasik sistem. Ama ne var biliyor musun? Her dönüşte bir Indiana Jones havası. Ana karakter John Hunter, hani şu her oyunda peşimizde koşan maceraperest. Kitaplar, haritalar, altınlar… tam bir hazine atmosferi.
Üç tane scatter düşürünce işler değişiyor. Özellikle Map Quest özelliği açılırsa, hah işte orada parayı kırmak mümkün. Ekranda harita beliriyor, adım adım gidiyorsun. Bazen çarpanlı, bazen direkt ödüllü kareler geliyor. Hele o 100x yazan kare yok mu… işte o gerçek define!
Da Vinci’s Treasure gibi bir oyunu her yerde oynayamazsın, açık konuşayım. Slotter’da deneyince farkı gördüm. Bir kere hız mükemmel. Oyunu açıyorsun, tıkır tıkır çalışıyor. Ne donma ne kasma. Mobilde bile jet gibi.
Ayrıca Slotter’da oyun içi kampanyalar var. Geçen gün bir baktım, bu oyuna özel 15 free spin gelmiş. Tam o an anlamıştım, Slotter sadece oyun değil, fırsat da sunuyor.
Oyunun görselleri orta seviye ama temaya tam oturmuş. Da Vinci’nin tabloları, eski kitaplar, karmaşık desenler… Gözü yormuyor, aksine hikaye hissiyatı veriyor. Müzik kısmı da cabası. Her dönüşte insan kendini hazine peşinde hissediyor.
Bonuslar arasında çarpanlı free spin modu da var. Özellikle çarpanlar denk gelirse büyük kazançlar kaçınılmaz. Ama işin püf noktası şu: sabırlı olacaksın. Bu oyun biraz “az ama öz” diyenlerden.
Da Vinci’s Treasure, sadece slot değil; bir macera, bir hikaye, bir yolculuk. Slotter’da bu oyunu oynarken sadece kazanmıyorsun, biraz da gizem çözüyorsun. Her dönüş, her sembol, her bonus bir parça daha seni içine çekiyor.
Ve sonunda şunu diyorsun: Belki de en büyük hazine, ekrana düşen altınlar değil… o altınları ararken hissettiklerimizdir.
Bu oyunun adını ilk duyduğumda aklıma hemen siren sesi geldi. Dedim, “herhalde kovalamacalı bir şey.”…
Bak şimdi... bazı oyunlar vardır, hani ekranı açtığın anda bir büyü havası çöker üstüne. Fortune…
Ejderha diyorsan, olay büyük demektir. Küçük yaratıklarla işimiz yok bizim. Dragon Spirit, adından belli zaten...…
Bir korsan gemisine binmek istedin mi hiç? Dalgalarla boğuşan bir tayfa, altın dolu sandıklar, rüzgar…
Ne yalan söyleyeyim, ilk başta “ Lucky Lightning ” deyince aklıma çocukken yediğim şimşek çikolatası…
İşin doğrusu, şu “5 Lions Megaways” adını ilk duyduğumda bir an aklıma eski Çin filmleri…