
Ben altın madeni dedim, oyunmuş meğer… Ama bu ne oyun be abiii!
Şimdi dürüst olayım…
Bonanza yazınca aklıma ilk dizi geldi. Hani eski tip kovboylar, patlayan tüfekler falan.
Ama yok, bu başka.
Bu, dijitalin en parıltılı madeni.
Slotter’da gezinirken “Bir bakayım şuna” dedim…
Sonrası mı?
Bonanza’ya düştüm, altınlara gömüldüm!
Bonanza: Define Aramak İçin Kürek Gerekmez
Öyle Indiana Jones gibi kazı yapmana gerek yok.
Tıkla, çevir, hop! Altın taşlar, değerli semboller ekrana dökülüyor.
Diyorsun ki: “Lan bu ne zenginlik!”
Ama öyle cafcaflı zenginlik değil ha.
Tatlı tatlı, azar azar, kıvamında…
Bir tur çeviriyorsun, 3 taş eşleşiyor.
Sonra hoop yukardan bir şeyler düşüyor.
Bi’ bakmışsın zincirleme kazanç olmuş.
İşte o an “tamam abi, bu oyunda bir şey var” dedim.
Ve evet, bu güzelliği nerede buldum?
Slotter tabii ki!
Bu site olmasa hâlâ Candy Crush’a para yatırıyordum yeminle.
Patlamaya Hazır Maden
Bonanza öyle durağan oyun değil.
Bazen öyle spin geliyor ki, sanki ekranda volkan patlıyor.
Semboller patır patır gidiyor, yerine yenileri doluyor.
Gözlerim kısıldı o heyecandan, düşün artık.
Yani Bonanza’da sadece kazanmak” yok, bir de “eğlenmek var.
Bu kombinasyon nadir abi.
Ya kazanırsın sıkılırsın, ya eğlenirsin ama cebin boşalır.
Ama Bonanza?
İkisini birden veriyor.
Tatlı kazan, keyifle oyna.
Slotun En Parlak Hali: Slotter’la Madene Dal
İtiraf edeyim: Bonanza oynarken kendimi altın avcısı gibi hissettim.
Ama kazmayla değil…
Mouse’la, parmakla, parmak ucuyla şansın peşinden gitmek gibi.
Ve işin güzel yanı şu:
Slotter bu oyunu öyle bir sisteme oturtmuş ki, ne kasma var ne yavaşlama.
Mis gibi oynuyorsun.